Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2020-05-05 10:06:00

Piyasalar satış baskısını atlatıyor

Korona virüsün ekonomi üzerindeki negatif etkilerinin öngörülenden uzun sürebileceğine ilişkin endişeler rahatsızlık yaratmaya devam ederken tedbirlerin birçok ülkede hafifletilmesi ise ikinci dalga korkusu yaratıyor. Tüm bunlara ABD’nin korona virüs salgını nedeniyle Çin’i suçlamaya devam etmesinin ticaret savaşlarını yeniden tetikleyebileceğine dair tahminler de eklenince varlık fiyatları Mayıs ayına tatsız başladı. Yeni güne başlarken ise ABD endekslerinin gün içi dip seviyelerin belirgin şekilde üzerine çıkarak kapanış yapmasının Asya piyasalarında karşılık bulduğunu görüyoruz. Mevcut eğilim dünkü kayıpların telafi edilmesini sağlamaktan uzak olsa da satış baskısının kırılması adına önem taşıyor.

Makroekonomik veri tarafında ise geçtiğimiz hafta oldukça zayıf bir tablo ortaya koyan ISM imalat endeksinin ardından bugün ISM hizmet endeksini takip edeceğiz. Önceki ay 52,5 değerini alarak büyümeyi daralmadan ayıran seviyenin üzerinde kalmayı başaran endeksin bu kez keskin bir düşüşle 40 seviyesinin altına ineceği tahmin ediliyor. Yurtiçinde ise Nisan ayı enflasyon rakamlarının (aylık: %0,85, yıllık: %10,94) açıklanmasının ardından TCMB bugün aylık fiyat gelişmeleri raporunu yayımlayacak. Teknik nitelikte olup para politikasına dair sinyal içermeyen raporda Merkez Bankası’nın Nisan ayı enflasyonuna ilişkin değerlendirmelerini takip edeceğiz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul 100 binin üzerinde tutunamadı. Cuma günü baskı altında olan yurtdışı piyasalarda satışların yeni haftaya başlarken de devam etmesi Borsa İstanbul’un kaçınılmaz olarak haftaya sert değer kaybı ile başlamasına neden oldu. Söz konusu değer kaybı BIST-100 endeksinin hem teknik hem de psikolojik anlamda önemli bir seviye olarak gördüğümüz 100 bin seviyesinin altına inmesine yol açtı. Daha da önemlisi ise endeks bu hareketi ile Mart ayı ortasından bu yana devam ettiği yukarı yönlü trendini kırmış oldu. Dolayısıyla yurtdışındaki zayıflığın sürmesi durumunda BIST’te bozulan kısa vadeli teknik görünüm ve TL’deki zayıflık endekste daha düşük seviyelerin görülmesine neden olabilir. Bunun olmaması için endeksin yeniden 100 bini aşması gerektiğini düşünüyoruz.

Küresel zayıflık paritenin kazanımlarını korumasını zorlaştırıyor. Makroekonomik verilerin zayıf bir tablo ortaya koymasının yanında ABD’nin korona virüs salgını nedeniyle Çin’i suçlamaya devam etmesi ve bunun geçtiğimiz yılki ticaret savaşlarını yeniden tetikleyebileceğine dair endişeler 1,0980’in üzerini gören EUR/USD’nin kazanımlarını geri vermesine neden oldu. Sık sık dile getirdiğimiz gibi paritede zaman zaman yukarı yönlü bir eğilim görebilecek olsak da mevcut şartlar altında güçlü bir trend oluşmasının kolay olmadığını düşünüyoruz. Bu noktada kısa vadede 1,1050 seviyesini önemli bir direnç olarak görüyoruz.

TL’de zayıflık sürüyor. Cuma günü 7,00 seviyesini aşan USD/TL küresel risk iştahının düşük olmasının da etkisiyle yeni haftaya da zayıf bir tonda başladı. 7,00 seviyesinin belirgin şekilde aşılmış olması kısa vadeli teknik görünümü önemli ölçüde bozuyor. Bu açıdan bakıldığında kurda yukarı yönlü risklerin geçerliliğini koruduğunu söylenebilir.  Diğer taraftan TL’nin reel faiz desteğinden yoksun olmasının yanında TCMB’nin rezerv rakamlarının tartışılmaya devam etmesi özellikle risk iştahının daraldığı dönemlerde TL lehine hareket alanının sınırlı olduğunu gösteriyor.

Hazine Mayıs ayı borçlanma programına başladı. Mayıs ayında 19,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 40 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine bu kapsamda dün 13 ay vadeli kuponsuz tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirdi. Söz konusu ihalede ROT dahil toplam borçlanma tutarı 8,8 milyar TL olarak gerçekleşti.  Hazine bugün ise 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin ilk ihracını ve 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirecek.

Ons altın destek bulmakta zorlanıyor. Küresel risk iştahının düşük olması yatırımcıları altına yöneltse de alımların sınırlı kaldığını ve dün işlemlerin ağırlıklı olarak 1710 doların altında gerçekleştiğini gördük. Teknik açıdan bakıldığında 1715 doların üzerinde kapanışlar yapılmadıkça kısa vadeli görünümün anlamlı şekilde değişeceğini düşünmüyoruz. Bu seviyenin aşılması ise yeniden 1730 dolar seviyelerine kapı açabilir. Ancak bu noktada ekonomileri yeniden açma ve normalleşme çabalarının altına yönelimi limitleyebileceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. 1700 doların altına inilmesi ise zayıflığın artmasına neden olabilir.


Kaynak:Ünlü Menkul
Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2024 basindasaglik.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.